haber

UCLG MEWA 1. Yerel Yönetişim Komitesi Nilüfer’de toplandı

Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Orta Doğu ve Batı Asya Bölge Teşkilatı (UCLG-MEWA) 1. Yerel Yönetişim Komitesi toplantısı Nilüfer’de yapılıyor. Türkiye’den çok sayıda üye belediyenin yanı sıra UCLG Ortadoğu ve Batı Asya Bölge Teşkilatı üyesi İran, Filistin, Lübnan, Fas, Kuveyt, Ürdün ve Yemen’den belediye başkanları ve üst düzey temsilciler de toplantıda yer aldı.

Dünya Bankası, Fitch Ratings gibi uluslararası finans kuruluşların üst düzey katılım gösterdiği toplantının açılış konuşmasını UCLG-MEWA Genel Sekreteri Mehmet Duman yaptı. UCLG-MEWA olarak kentlerin ortak akıl ile yönetilmesini savunduklarını belirten Duman “Bu da katılımcı, saydam ve hesap verebilir bir yönetim anlayışı ile sağlanabilir. Bugün düzenlemiş olduğumuz UCLG-MEWA Yerel Yönetişim Komitesi toplantımızın da bu anlamda bir mihenk taşı olmasını diliyorum” dedi.

UCLG-MEWA’nın var olma nedenleri arasında “yerel yönetişimin güçlendirilmesi” olduğunu belirten Duman, “UCLG-MEWA Yerel Yönetişim Komitesi; şeffaflık, finans yönetimi ve katılımcı demokrasi alanında en iyi uygulamaları teşvik etmek adına da zorlu bir misyonu üstlenmiştir. Bu anlamda ilk toplantıyı yaparak komitemizi güçlendireceğiz” ifadelerini kullandı.

Kentlerde yaşayan bireylere yönetimden hesap sorma imkanı tanınması gerektiğini vurgulayan Duman “Kendi yaşadıkları yerlere aidiyet hissetmeleri için alınacak kararlara onları da dahil edelim. Tecrübelerimizi paylaşıp farklı vizyonlar oluşturalım, sivil toplumla diyaloğumuzu geliştirelim” çağrısında bulundu.

UCLG  ve UCLG MEWA Yönetim Kurulu ve Konsey üyesi, Kentsel Gelişme Küresel Fonu Başkan Yardımcısı olan Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey böyle bir toplantıya ev sahipliği yapmaktan onur duyduklarını belirtti. Toplantının, aynı zamanda barışa yönelik umutlar için de bir enerji oluşturması dileğinde bulunan Başkan Bozbey, “Buradan barış çağrılarımızı tüm Dünya’nın duyması en büyük dileğimiz. Ne olur insanlık adına bir araya gelelim bir arada bulunalım beraber barışı tesisi edelim” dedi.

 

Bozbey: Halkı kararlara ortak ediyoruz

 

Barışa giden zorlu yolun en temel taşının demokrasi olduğunu belirten Bozbey şöyle devam etti: “Demokrasiyi, gerçek anlamda yerelden genele taşımak da yerel yönetimlerin görevidir.

Bildiğiniz gibi, yerel yönetimler alanında “yönetişim” kavramı önemli bir yer tutmaktadır.

Yönetişimin önemli parçaları da sivil toplum kuruluşları ve kent konseyleridir. Biz, Nilüfer’de bunu bir adım daha ileriye taşıyarak karar alma mekanizmalarına “Mahalle Komiteleri”ni de dahil ettik.Nilüfer’de biz, Kent Konseyi çatısı altında yapılandırdığımız Mahalle Komiteleri aracılığıyla, halkı kararlara ortak ediyoruz. Bugün Mahalle Komiteleri, Nilüfer’de gerçekleştirilecek tüm hizmetlerde söz sahibidir. Uygulamanın kemikleşmesi için canla başla çalışıyoruz. Katılımcılık ve demokrasi adına Nilüfer’e kalıcı olarak bırakacağımız izlerden biri de Mahalle Komiteleridir. Ayrıca Nilüfer Belediyesi, Stratejik Planı’nı da Mahalle Komiteleri’nin yanı sıra Akademik Odalar, STK’lar, dernekler gibi dinamiklerle birlikte oluşturan bir kurumdur. Bu çerçevede “yönetişim” Nilüfer Belediyesi’nin en çok önem verdiği konudur.”

 

“Nilüfer Stratejik Planı ile öncü ve örnek”

 

Nilüfer Belediyesi olarak, pek çok konuda üstlendikleri “öncü ve örnek” rolü, “Stratejik Plan” konusunda da ortaya koyduklarını ifade eden Bozbey “Nilüfer Belediyesi, Türkiye’de, yasalarla yerel yönetimlere stratejik plan yapma zorunluluğu getirilmeden önce, 2002 yılında ilk stratejik planını yaparak uygulamaya başlayan bir belediyedir. Oysa ülkemizde 2005 yılında onaylanan bir kanunla, 2009 yılından itibaren, nüfusu 50.000’in üzerinde olan belediyelere stratejik plan yapma zorunluluğu getirilmiştir” dedi.

 

Dünyada ülkelerin değil, kentlerin yarıştığı bir sürecin yaşandığını belirten Bozbey bu nedenle kentlerin hem kendi yerel vergi olanaklarını oluşturmada daha fazla inisiyatif sahibi olmaları hem de hükümetlerden bağımsız kararlar alabilmesi gerektiğini vurguladı. Bozbey şöyle konuştu:  

 

“Kentler, özellikle yatırım projelerinin hayata geçirilmesinde kendilerine özgü yenilikçi finansal modeller oluşturmak zorundadırlar. Nilüfer Belediyesi olarak daha dengeli bir gelir dağılımı oluşturarak, tutarlı ve istikrarlı yönetim anlayışıyla merkezi hükümet transferlerine olan bağımlılığımızı azaltmayı başardık. İç kaynak olarak İller Bankası, diğer ticari bankalar ile birlikte iç piyasalardan uygun koşullarda finansman sağlamada önemli bir rol üstlenmektedir. Ancak buna rağmen artan yatırım ihtiyacını karşılamada,  yerel yönetimlerin mutlaka yurt dışından da ek mali olanaklar yaratarak yatırım harcamalarını gerçekleştirme ihtiyaçları vardır. Dünyada, küresel kriz sonrasında finans çevrelerinin özel sektör fonlamasından uzaklaşarak, kamuyu fonlamaya yöneldiklerini görüyoruz. Yerel yönetimler ve bağlı bulunduğumuz genel müdürlük olarak, küresel şartları algılama kabiliyetini daha üst seviyelere taşıyarak, bu durumu fırsata çevirebiliriz. Yerel yönetimler artık uluslararası iktisadi ve siyasi ortamın küresel bir aktörüdürler. Bir yerel yönetici olarak, bize verilen bu rolün gereklerini hata yapmadan yerine getirmek zorunda olduğumuza inanıyorum. Bu rol bilinçli bir şekilde oynanır ise imkana dönüşür, tersi olur ise; imkansızlığa ve zarara dönüşebilir.” 

 

Mustafa Bozbey Eş Başkan seçildi

 

Açılış konuşmalarının ardından UCLG-MEWA Yerel Yönetişim Komitesi Toplantısı’na geçildi. Toplantıda Komite Başkanı ve eş başkanlar seçildi. Komite Başkanı Zeytinburnu Belediye  Başkanı Murat Aydın seçilirken, Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ile Lübnan’dan Dannieh Belediyeler Birliği Başkanı  Mohamed Saadieh Eş Başkan seçildiler.

Faaliyet programının onaylandığı toplantıda söz alan katılımcılar dikkat çekici değerlendirmelerde bulundu.

 

Filistin’den iklim değişikliği vurgusu

 

Filistin’in Nablus Belediyesi adına toplantıya katılan Lida Abu Alhuda iklim değişikliğiyle ilgili çalışmaların stratejik planlamaya nasıl entegre edebileceğini sordu. Temsilci, “Yerel yönetimlerde demokrasi çok önemli ancak bizim ülkemizde demokrasi yok. Bölge halkının bu konularda hiçbir bilgisi yok. Aydınlatıcı bilinçlendirici çalışmalar yapmamız lazım” dedi.

 

Toplantıda Komite Başkanı seçilen Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın da “Deneyim paylaşımı olarak nitelendirdiğimiz şeffaflık ve yerel yönetişim konusunda sık sık bir araya gelerek deneyimlerimizi bilgilerimizi paylaşarak bu konuda aktif bir rol oynayabiliriz” dedi.
Söz alan katılımcılara yanıt veren UCLG-MEWA  Proje Koordinatörü Adrien Licha de, stratejik planlamanın iklim değişikliğini nasıl kapsayacağı konusunda; UCLG-MEWA bünyesinde bulunan Çevre Komitesi’nde  üyeler arasında bilgi paylaşımı yapılabileceğini belirtti.

 

“Halkın mutluluğunu önemsiyoruz”

 

Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey de yerel yönetimlerde şeffaflık, katılımcılık ve demokrasi konularında gösterilen hassasiyete teşekkür etti. Bozbey “Saydam olmanın, aynı zamanda hesap verebilir duruma gelmenin, katılımcılığı sağlamanın, projeleri halkı da içine alarak hayata geçirmenin doğru olduğunu gördük. Bunu sürdürmeye devam edeceğiz. Biz kent halkının mutluluğunu, huzurunu ve gülümsemesini önemsiyoruz. Mutlu kentler oluşturma yolunda birbirimizle paylaşacağımız farklı projelerinizin olduğuna inanıyorum. Biz, bu projelerinizi öğrenmek istiyoruz” diye konuştu.

 

Toplantının öğleden sonraki kısmında ayrıca "Yerel Finansmanın Güçlendirilmesinde Küresel ve Yerel Girişimler”, “Şeffaflık -Stratejik Planlama ve Katılımcılık” ile ilgili oturumlar gerçekleştirildi.

5 Mart Cumartesi günü de devam edecek olan 1. Yerel Yönetişim Komitesi toplantısında “Habitat III ile ilgili Türkiye Ulusal Raporu ve Habitat III 'te Yerel Yönetimlerin Önemi" ile ilgili oturum yapılacak.