haber

Sevgi Soysal’ın kadın yazarlığını konuştular

Nilüfer Belediyesi’nin 2018 Yılın Yazarı olarak ilan ettiği Sevgi Soysal, yıl boyunca düzenlenen çeşitli etkinliklerde tüm yönleriyle ele alınıyor. Bu kapsamda Akkılıç Kütüphanesi’nde gerçekleşen söyleşiye konuk olan Hande Öğüt, Mine Söğüt ve Gönül Kıvılcım, Sevgi Soysal’ı ve eserlerinde yer alan kadın karakterleri derinlemesine ele aldı.

Sevgi Soysal’ın feminist yönüne değinen Hande Öğüt, usta yazarın yenilikçi, devrimci, özgürlükçü, hem öfkeli hem komik hem de feminist olduğunu ifade etti. Sevgi Soysal’ın, Türk edebiyatının öncü feminist yazarlarından biri olduğunu belirten Öğüt, “Soysal, yaşadığı dönem itibariyle henüz feminizm Türkiye’de yokken bile, neredeyse tüm eserlerinde farklı feminist kuramlara yer vermiş. Aynı zamanda feminist kuramlar içinden de analiz yapılabilecek türden eserler vermiştir. Kültürel feminizmden sosyalist feminizme, radikal feminizmden eko feminizme ve post feminizme dek uzanan bir feminizmler yelpazesini tüm eserlerinde görmek mümkündür” dedi.

Öğüt, tüm eserlerinin öz yaşam öyküsü ve deneyim aktarımlarıyla yüklü olmasının, Soysal’ı feminist yapan en önemli nedenlerden biri olduğunu belirtti. Sevgi Soysal’ın Tante Rosa, Yürümek, Yenişehir’de Bir Öğle Vakti ile Şafak adlı eserlerindeki kadın kahramanları ele alan Hande Öğüt, Sevgi Soysal’ın kadın karakterlerinin neredeyse tamamının, evliliklerinde, ilişkilerinde mutsuzluk ve sorunlar yaşadığını söyledi.

Öğüt, “Aşk, Sevgi Soysal için anarşist bir duygudur bana göre. Sevgi Soysal ve kahramanlarının tahammül edemediği şey, evcimenlik kültü ve bu kült içinde kadına armağan edilen rollerdir. İyi anne, başarılı eş ve benzeri kimliklerle kurgulanan ve kendine verilen bu rolleri, ev içindeki otoriteyi bir zafer olarak algılamaya eğimli kadın modeli, tam da Soysal’ın eleştirdiği kadın modelidir. Bunu, romanlarındaki karakterlere de yansıtmıştır. Soysal’ın, romanlarındaki bir kadın gerçeği de 12 Mart kadın tutuklularının gerçeğidir” şeklinde konuştu.


GÖNÜL KIVILCIM: KADININ VE KADIN BEDENİNİN SESİ OLDU


Sevgi Soysal’ı biyografik olarak değerlendiren Gönül Kıvılcım da, yazarın Tante Rosa adlı eserini ele aldı. Kadın bedeninin, Sevgi Soysal’ın kitaplarında vazgeçilmez tema olduğunu ifade eden Kıvılcım, yazarın, kadının, kadın bedeninin sesi olduğunu söyledi. Kıvılcım şöyle devam etti: “Onun makalelerini okurken anlarız ki, kadın meselesi Türkiye’nin bam telidir. Kadın özgürleşmeden erkek özgürleşmez. Kadın meselesi çözülmeden, politik meseleler çözülemez.”


MİNE SÖĞÜT: BİRBİRİNDEN UZAK İKİ NESİL AYNI SORUNLARI YAŞIYOR


Sevgi Soysal’ın yaşadığı dönemde dertlendikleriyle, bugün yaşanılanların benzer olduğunu ifade eden Mine Söğüt de, “Birbirinden bu kadar uzak iki nesil, halen aynı sorunlarla dertlenen bir ülkede yaşıyor. İyileşeceğine, artmış bir ortak dert olarak zaman karşısında halen aynı şeyleri konuşuyor ve yaşıyor olmamız büyük bir trajedi. O yüzden bugünü anlamak, anlamlandırmak ve hatayı nerede arayacağımızın anahtarı, Sevgi Soysal ve o çağın bütün kadın yazarında var” dedi.

Nilüfer Belediyesi Kütüphane Müdürü Şafak Pala, söyleşinin sonunda Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey adına konuk yazarlara anmalık vererek teşekkür etti.