haber

Yüz Yüze Söyleşileri’nde ortak kanı: Yaşananlar çözüm değil çözümsüzlük süreci!

Bursa Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nuri Kolaylı’nın yönetiminde gerçekleşen söyleşide ilk sözü alan Demokratik Sol Parti Genel Başkanı Masum Türker, Silivri’de tanık sıfatıyla katıldığı bir duruşmada “Suçsuzlar içeride, suçlular dışarıda,” dediğini hatırlatarak, “Evet; gerçek suçlular bugün dışarıdadır. Silivri’de yargılananlar olup bitenlere itiraz etme cüretini göstermiş olanlardır,” dedi. Başbakan Erdoğan’ın Gazze’ye yapacağı ziyaret konusunda, hükümet çevrelerinin çeşitli görüşler ileri sürdüklerini ifade eden Türker, sözlerini şöyle tamamladı: “Başbakana hodri meydan diyorum! Lütfen, Sayın Başbakan; ABD’den talimat almadan önce gel, Gazze’ye birlikte gidelim. Biliyoruz ki ABD, "önce bizimle konuş, öyle git," diyor. Sen de öyle yapacaksın!”

Türker’in ardından söz alan MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri ise sözlerine, “MHP, şantajla, tehditle korkutulacak, kaba saba demagojiyle yıldırılacak bir parti değildir,” diyerek başladı. Partisinin İzmir mitingine bir milyon üç yüz bin yurttaşın bayrak sevgisiyle katıldığını ifade eden Yeniçeri, “İki gazete dışında çıkıp da bunu yazan olmadı. Niçin olmadı. Çünkü korkutuluyorlar. Çünkü tehdit ediliyorlar. Yalnız hapishaneye atmıyorlar gazetecileri, patronlarına hükmederek yazmalarını da engelliyorlar. Başbakan Erdoğan, bunu kendi ağzıyla birçok kez ifade etti ve itiraf etti,” diye konuştu.

Sözlerini “Bir memlekette etnisiteler ön plana alınarak siyaset yapılıyor ve sorunlara bu yoldan bir çözüm aranıyorsa; bir memlekette mezhepler veya bölgeler ön plana alınarak siyaset yapılıyorsa orada birlik beraberlik aramanın, huzur ve refah aramanın beyhude olacağını,” ifade ederek sürdüren Yeniçeri, “Hükümet, Çözüm Süreci adını verdiği ve terör örgütüyle, terör örgütünün lideri ile işbirliği yaparak uygulamaya çalıştığı politikaları ile açıkça suç işlemektedir ve bunun hesabını er geç yasaların önünde vermek zorunda kalacaktır,” dedi.

CHP Genel Sekreteri Bilhun Tamaylıgil ise, konuşmasına dinleyicilerin ve bütün Bursa ile birlikte bütün Türkiye’nin 23 Nisan Çocuk ve Egemenlik Bayramı’nı kutlayarak başladı. Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin dışarıdan birilerinin iyi niyetli veya kötü niyetli telkinleri ile dayatmaları veya ricaları ile değil, işgalci ordulara karşı savaşan ordusu ile ulusuna önderlik ederek ve bağımsızlıktan başka hiçbir seçeneğe itibar etmeyerek kurduğunu hatırlatan Tamaylıgil, “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Meclis, gazi bir meclistir. Tam bağımsızlığı ilke edinmiş bir meclistir ve Türkiye’nin biliminde, sanatında, eğitiminde, kadın erkek ilişkilerinde ve tüm sosyal, siyasal ve ekonomik yaşamında çağdaş bir ülke olmasına öncülük etmiştir. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin her üyesi bugün de bu gerçeği hiç unutmamalıdır,” dedi.

Hükümetin, çözüm süreci olarak adlandırılan sürece ilişkin politikasını sert sözlerle eleştiren Tamaylıgil, sözlerini şöyle tamamladı: “Başbakan demokrasiyi bir tramvaya benzetmişti. İstediği yerde binecek, istediği yerde inecek! Demokrasi, onun için uyulması zorunlu bir kurallar ve ilkeler bütünü değil, yalnızca bir araç! Bugün, o aracı kullanarak ve adına ‘barış’ dediği, ‘analar ağlamasın’ dediği bir kutsallığı da kullanarak başka bir takım hukuksuzlukları ve her şeye kendisinin karar verdiği bir yapıyı oluşturmaya çalışmaktadır. Şunu kesinlikle söylemeliyim: Bizim hiç kimseye vereceğimiz bir santimetre kare toprağımız yok. Bunu herkes böyle bile!”

Söyleşi, Türker, Yeniçeri ve Tamaylıgil’in dinleyicilerin yönelttiği soruları yanıtlamaları ile tamamlandı.