haber

Nazım perdelerini Nazım için açtı

Berksoy, beden ve ses diliyle oyunculuk sanatının en ince ayrıntılarını sergiledi. Sadece yırtık tül parçalarından oluşan dekorda; seyirci kendisini bazen uçakta, bazen denizde bir fırtınaya yakalanmış hissetti. 25 yıl önce de aynı oyunu sahneleyen Zeliha Berksoy, değişmeyen performansıyla seyirciyi büyüledi.

Oyunun sonunda Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Ahmet Çakıcı Berksoy’a bir buket çiçek takdim ederek, kutladı.

Zeliha Berksoy da yaptığı konuşmada büyük bir kültür evine, yine Büyük Usta Nazım Hikmet’in adının verilmesinden dolayı, Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’e tebriklerini iletti. Berksoy, Nazım Hikmet Kültürevi sahnesinde olmaktan gurur duyduğunu belirterek, “Burada pek çok tiyatro perde açıyor. Sanat ve sanatçı dostu Nilüfer Belediyesi’ni kutluyorum,” diye konuştu.

Oyunun Konusu: Jokond ve Siyau, Nazım Hikmet’in destansı ve akıl almaz aşk hikâyelerinden biridir. Leonardo Da Vinci’nin gülümsemesiyle meşhur tablosu La Giocond (Jokond), Luvr müzesinde(Paris) bir bakışta Çinli turist Siyau’ya aşık olur. Jokond’un canı müzede çok sıkılmaktadır. "Müzeyi gezmek iyi müzelik olmak fena," demektedir. Hatıra defteri tutmaya karar verir. Gelen Amerikalı bir turistten kalem çalar ama yazacak bir yer bir türlü bulamaz ve muşambasının tersine yazmaya başlar. Hep gülümsenin ne kadar zor olduğundan yakınıp durur. Can sıkıntısı, politikası, aşkı, kaçışı, yolculuğu ve kötü sonu hep muşambasının tersine yazar. Mayıs’ta tutuklanıp ülkesine geri gönderilince badem gözlü Siyau, Jokond peşine düşer Paris’ten Çin’e…

Nâzım’ın Esin Kaynağı: Si-Ya-U Nâzım Hikmet’in Sovyetler Birliği’nde üniversiteden arkadaşıdır. Si-Ya-U, daha önce bir süre Paris’te kalmış ve Nâzım’a her zaman hayatının aşkının Mona Lisa olduğunu, onu görmek için sürekli Louvre’a gittiğini anlatmıştır.

Si-Ya-U, 1 Mayıs’ta tutuklanıp ülkesine dönmek zorunda kalınca, Nâzım Hikmet bir süre ondan haber alamamış, sonrasında Çan Kay Şek’in gerici güçleri tarafından başının kesildiği haberiyle sarsılmış ve de öylesine büyük bir acı duyumsamıştır ki, oturup bu şiiri yazmıştır.