Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, geçtiğimiz günlerde bir akademik oda tarafından Nilüfer’in hava kirliliğinde ilk sırada olduğuna yönelik çıkan haber üzerine basın toplantısı düzenleyerek iddialara açıklama getirdi. Nilüfer Belediyesi olarak hava kalitesi anlamında 2006 yılından bu yana hiçbir kurumun yapmadığını yapan bir kurum olduklarını ifade eden Başkan Mustafa Bozbey, son olarak yaklaşık bir ay önce 8 ayrı noktada yapılan periyodik ölçümleri basınla paylaştıklarını, bu ölçümlerin Nilüfer’de trafikten ve sanayiden kaynaklanan bir kirliliği ortaya koyduğunu gösterdiğini anlattı. 

Bozbey, “Ülkemizde dioksin ve furan ölçümünü yapan bir kurumuz ve bunun Türkiye’de örneği yok. Bazı işletmelerde atıklar yakılıyor, gereğini yapacak olanlar harekete bir an önce geçmelidir. Nilüferliler rahat olsun havamız temiz, havamızı atabiliriz. Ama halkımızdan isteğim araçları az kullanmalarıdır ki, bu sayede azotla ilgili değerleri aşağı çekelim. Bizler bilimsel çalışıyoruz” dedi. 

 Basında çıkan haberlere üzüldüğünü açıklayan Bozbey, “Elde ettikleri verileri açıklamayı yapan odanın gerektiği kadar incelemediği ya da olmayan verilerin ele alındığı kanaatindeyim. Yüksek çıkan 11 Ekim 2012 tarihli değerin dikkate alındığını düşünüyorum. Bu değerin birden bire bu kadar artması mümkün değil. O tarihte cihazda sıkıntı olduğunu düşünüyorum. Nilüfer Belediyesi olarak elde edilen değerleri online olarak yayınlanacak bir sistemi hayata geçirebiliriz ve yine önemli bir projeye öncülük yapabiliriz. Nasıl bir havayı soluduğumuzu bilmeliyiz. Bursa’nın havasını ölçmek için 3 istasyon yetmez. Tehlikeli atıkların yakılmasının verisi doksin ve furandır. Bununla ilgili de gerekli önlem alınmalıdır” diye konuştu. 

Nilüfer Belediyesi Sağlık Danışmanı Prof. Dr. Kayıhan Pala da, tablo üzerinden konuya bilimsel olarak açıklama getirdi. Ülkemizde hava kalitesinin izlenmesiyle sorumlu olan kurumun Çevre ve Şehircilik İl Müdürlükleri olduğuna değinen Pala, “Dünyada birçok ülke insan sağlığı açısından hava kirliliğiyle mücadele ederken, biz hala ülkemizde kirlilik vardır, yoktur tartışmaları içindeyiz. 2009 yılından sonra ülkemizde kükürt oksit oranı ciddi şekilde artmış durumda. Nilüfer Belediyesi 2006 yılından bu yana sorumluluğu olmamasına rağmen ölçüp kamuoyuyla paylaşıyor. Üreme sağlığı ve akciğer kanserine yol açması bakımından dioksin ve furanlar havada hiç olmaması gereken kirleticilerdir. Ülkemizde ise dioksin ve furan ölçülmüyor ve ne durumda olduğumuzu bilmiyoruz. Nilüfer Belediyesi bu ölçümleri yapan Türkiye’de belki de tek kurum” diye konuştu. 

Bursa’da 3 ölçüm istasyonu olduğunu ve bunların da düzenli olarak sağlıklı veri elde edemediğini belirten Pala, “Büyükşehir Belediyesi’nin 2 istasyonu Yıldırım ve Nilüfer’de bulunmakta. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı istasyonu da Osmangazi’de bulunuyor. Genelde olduğu gibi 2012 yılının Ekim ayına kadar kükürt dioksit oranları Nilüfer’de, Yıldırım’a göre çok alt seviyede. Osmangazi’de ise düzenli bir bilgi alınamadığı için değerlendirme yapmak zor. Ekim ayında ise ilginç bir eğilim söz konusu. Düşük olan veriler 11 Ekim tarihinde birden bire artıyor. Bu ani artışı inceledik. Böyle bir değer ölçümü gerçek olsa Bursa’nın o tarihte dumanla kaplı olması gerekir. Bu değer saatler sonra düşmeye başladı. Burada bir ölçüm sorunu var. Bu doğru ki Büyükşehir Belediyesi de verileri sisteme koymamış. Sadece kükürt üzerinden konuşmak doğru değil. Havanın kirli olması için diğer partiküler ve karbon monoksit değerlere de bakmak gerekir. Özetle Bursa’daki istasyonlar sağlıklı ve düzenli şekilde ölçüm ve veri paylaşımı yapamıyor” şeklinde konuştu.