haber

Özkılınç: Kentlerimize sahip çıkalım

Nilüfer Belediyesi ve Uludağ Üniversitesi işbirliğiyle “Bir Şehrin Başarı Hikâyesi” başlığıyla  “Kültür Şehir Demokrasi” konulu panel gerçekleştirildi. Nâzım Hikmet Kültürevi’nde düzenlenen panelde Nilüfer Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Güney Özkılınç, Polonya  Wroclaw Üniversitesi Sosyal ve Politika Felsefesi Bölümü’nden Prof. Dr. Adam Chmielewski ile Wroclaw Ekonomi Üniversitesi’nden Anayasa Profesörü Bartlomiej Nowotarski konuşmacı olarak katıldı.  Panelde, Avrupa 2016 Kültür Başkenti seçilen Polonya’nın Wroclaw şehrinin sanatsal ve kültürel programı, çağdaş demokrasilerde yerel yönetimlerin rolü ile yerel yönetimlerde kültür ve demokrasi ele alındı.

 

Nilüfer Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Güney Özkılınç,  kentlerde yaşayan insanların görüşleri alınmadan kent planlaması yapıldığını vurguladı. Özkılınç, “Nilüfer Belediyesi olarak biz, kentin mahallede yaşayanlarla birlikte yönetilmesi için çalışmalar yürütüyoruz. Bunun ilk adımı Mahalle Komiteleri ile atıldı” dedi.

 

Nilüfer’de yaşayanlara ‘kentlilik bilinci’ni vermek amacıyla arkeolojik çalışmalara destek verdiklerini belirten Özkılınç, “İnsanlara, nasıl bir kentte, kendilerinden önce kimlerin ne şekilde yaşadıklarını aktarmayı amaçlıyoruz. Binlerce yıl önce kasabalarda bile amfi tiyatrolar olan bir ülkede yaşıyoruz. Günümüzde ise 500 – 600 kişilik Devlet Tiyatroları var ya da yok. Geçmişteki o kültürü bugüne aktaramıyoruz. Arkeolojik çalışmalarla kentimizde nasıl bir kültürün olduğunu gün yüzüne çıkarmak istiyoruz” şeklinde konuştu.

 

Genel kültürel etkinliklerin yanı sıra kalıcı kültürel etkinliklere de önem verdiklerini belirten Özkılınç, “Köyümü Tanıyorum projesi ile çocuklara köylerini, arkeolojik özelliklerini tanıtıyoruz ve ücretsiz atölyeler düzenliyoruz. Bizler kentleri bırakırsak, kentler sultanlara, krallara kalır. Kentler bizimdir, sahip çıkalım” ifadelerini kullandı.

 

İsimleri söylendiğinde, kentsel tasarımın, mimarinin ve sanatın ön plana çıktığı kentler olduğunu söyleyen Özkılınç, “Paris ve New York bu kentlere örnek olabilir. Ülkemizde bu yok denebilecek kadar az” dedi.

 

“Kültür Başkenti” unvanı kentler için önemli

Polonya’nın Wroclaw şehrinin Avrupa 2016 Kültür Başkenti seçilmesini sağlayan projenin yazarlarından biri olduğunu belirten Prof. Dr. Adam Chmielewski de çalışmaları hakkında bilgiler verdi. Projelerde şehri markalaştırmanın yanı sıra yeni bir yaşam formu oluşturmanın ve süreçlere insanların da katılabilmesinin amaçlandığını belirten Chmielewski, “Bir şehrin kültür başkenti seçilmesinin çok faydası var. Bu unvanı kazandığınızda şehrinizin uluslararası alanda tanınmasını sağlıyorsunuz. Ayrıca projelerin hayata geçirilmesi ve problemlerin belirlenip çözülmesi daha kolay oluyor” dedi.

 

Wroclaw’ın sadece Polonya’nın değil, tüm ülkelerin temsil edildiği bir alan olmasını istediklerini ifade eden Chmielewski, bu amaçla çalışmalar yürüttüklerini belirtti. Şehirlerin zengin olduğunu fakat şehirlerde yaşayan herkesin zengin olmadığının altını çizen Chmielewski, “Birçok fakir insan var ve bu insanlar şehrin sunduğu kültürel imkânlardan yararlanamıyor. Biz, genç, yaşlı her kesimden insanı, kültürün bir parçası olabilmesi için çaba gösteriyoruz” şeklinde konuştu.

 

Belediyelerin düşük bütçelerle finanse edildiğini belirten Prof. Dr. Bartlomiej Nowotarski de yöneticilerin halka daha açık ve şeffaf olması gerektiğini söyledi. Nowotarski, “Yerel güçlerin üstünde bir meclis kurulmalı ve bu mecliste yer alan insanlar dönüşümlü olarak görev yapmalı” diyerek daha güçlü bir yerel yönetim için önerisini dile getirdi.