haber

Mehmet Erte ile kurmacanın doğası

Nilüfer Belediyesi tarafından düzenlenen ve büyük ilgi gören “Mehmet Erte ile Kurmacanın Doğası” atölyesi yeni döneme “Editörlük” ve “Yayıncılık” başlığını ele alarak başladı. Misi Edebiyat Müzesi’de gerçekleştirilen atölyenin ilk gününde Varlık Dergisi Editörü, yazar ve şair Mehmet Erte, edebiyat, editörlük ve yayıncılık konusunda deneyimlerini paylaştı.


“Mehmet Erte ile Kurmacanın Doğası ve Editörlük Üzerine” atölyesinde Erte, popüler kültür ürünü anlatılara ve edebi başyapıtlara uzanan çizgide, kurmacanın temel kavramlarını sanatın öyküsüyle birlikte disiplinler arası ilişkiler içinde ele alıyor. “Özgün bir sanata gerçekten hazır mıyız?” oturumunda Mehmet Erte, 18, 19., ve 20. yüzyıl dönem edebiyatı ve akımları üzerine konuştu. Sanatın, döneme ve içinde bulunduğu bağlama göre değiştiğini belirten Mehmet Erte, “Bana göre bütün sanat tarihini yöneten tek bir mekanizma var o da öznenin sorunsallaştırılması. Sanat tarihi geriye dönük anlaşılabilir, asla ileri dönük anlaşılmaz. Çünkü dönemsel olarak değişen bellek algısı söz konusudur. Sanat, belli bir bağlama ve coğrafyaya ait. Döneme ve içinde bulunulan bağlama ve döneme göre değişir. Bir gün bütün kimlikler ölebilir ama dönemin eseri kalır. Hiçbir kuşak kimden etkilendiğiyle tanımlanmaz. Bütün kuşaklar neye karşı olduğuyla tanımlanır” diye konuştu.


Hayatın bir kurmaca olduğunu ifade eden Erte, “Bir takım olayları alırız ve hayat hikayesi oluştururuz. Biz de kendimizi bir hikayeyle kurarız. Aynı bir romancı gibi yaparız, yalan söyleriz. Çünkü gerçeği yapmak elimizden gelmez” ifadelerini kullandı. Mehmet Erte, hikayenin varoluşsal durumların taşıyıcısı, öykünün de yorumlayıcısı olduğunu da sözlerine ekledi. Atölyenin ikinci konusu olan “Editörlük ve yayıncılık” oturumunda da Mehmet Erte, katılanlara editörlüğün püf noktalarını anlattı. 23 Kasım tarihine kadar sürecek olan “Mehmet Erte ile Kurmacanın Doğası ve Editörlük Üzerine” atölyesinde, katılımcılarla bir dergi çıkarmak hedefleniyor.