haber

Akkılıç Kütüphanesi yılda 40 bin kişiye kucak açıyor

Ataevler’de bulunan Basın Kültür Sarayı içinde Araştırmacı Yazar Yılmaz Akkılıç’ın bağışladığı 7 bin 500 kitapla kütüphanecilik serüvenine başlayan Nilüfer Belediyesi, internetin gelişimine rağmen insanların ilgisini yeniden kütüphaneye çekmeyi başarıyor. Çoğu zaman sıkıcı bulunan, kitapların “sessiz ve renksiz” dünyası, Nilüfer Akkılıç Kütüphanesi’nde “Kütüphane yaşayan bir yerdir” anlayışı ile düzenlenen söyleşi, okuma etkinlikleri, atölye çalışmaları ve çocuk sesleriyle form değiştiriyor.

Nilüfer Akkılıç Kütüphanesi’nin ilçedeki tek halk kütüphanesi olarak hizmet vermeye başladığı 2007 yılından bu yana sergilediği gelişim hakkında bilgi veren kütüphane koordinatörü Zeynep Terzioğlu  ”2011 yılı için ulaşılan 40 bin ziyaretçi ve 3 bin 200 üye sayısı kitap okuma alışkanlığı olmayan bir toplumda çelişki olarak görülebilir; ancak biz alışılagelmiş kütüphanecilik anlayışının dışına çıkarak farklı hizmetler sunuyoruz. İnsanları kütüphaneye çekmek için, gece saat 22.00’ye kadar kapılarımızı açık tutuyoruz,  farklı yaş grupları için okur yazar buluşmaları, öykü ve yazın atölyeleri, sanat tarihi, felsefe ,hızlı okuma atölyeleri düzenliyoruz. Bu da insanları kütüphaneye biraz daha yaklaştırıyor,” dedi.

Nilüfer Akkılıç Kütüphanesi’nde yetişkinler için gerçekleştirilen çalışmaların yanı sıra, okuma alışkanlığını daha küçük yaşlarda  aşılamak için gençler ve çocuklar için de çeşitli çalışmalar yürütülüyor. İnternetin sunduğu zengin ancak bir o kadar da yanıltıcı olabilen bilgi dünyasına karşın Dersimiz Kütüphane isimli çalışma, ilköğretim ve lise öğrencileri için kütüphanede kaynaktan nasıl yararlanılması gerektiği, doğru bilginin nasıl kullanılacağı ve araştırma teknikleri hakkında bilgi vermeyi amaçlıyor.

Nilüfer Akkılıç Kütüphanesi’nde çocukları kitapların dünyasına çekmeyi amaçlayan bir diğer çalışma ise “boyun kadar kitap oku” isimli kampanya. Çocukların gözüyle “Kütüphane nasıl bir yerdir” sorusuna yanıt aradıklarını söyleyen Terzioğlu “Aldığımız yanıtların ışığında kütüphanenin heyecanlı, sonsuz bilgiyi içeren ve yaşayan bir yer olduğunu anlatmak için mart ayında Boyun Kadar Kitap Oku isimli kampanyayı başlatıyoruz. Üçüncü ve sekizinci sınıf aralığındaki öğrencilerin katılabileceği bu kampanya sonunda dereceye giren çocukları,  okumanın değerli bir şey olduğunu hatırlatmak üzere ödüllendireceğiz,” dedi.

Nilüfer Akkılıç Kütüphanesi’nde özel ihtiyaç sahibi gruplar da unutulmamış. Buraya gelen göreme engelliler, Boğaziçi Üniversitesi Görme Engelliler Eğitim ve Teknoloji Merkezi (GETEM) ile imzalanan protokol çerçevesinde bu kurumun veri tabanındaki tüm sesli materyallerden yararlanabiliyor. Ayrıca Nilüfer Lions Kulübü’nün desteği ile sağlanan ekran seslendirme donanımları ve kabartma yazı klavyesi de görme engellilerin kullanımına sunulmuş durumda.

1000 metrekarelik alana sahip olan kütüphanenin en ilginç bölümlerinden biri ise “kitap hastanesi”. Ziyaretçi sayısı her geçen gün artan kütüphanede yıpranan kitaplar bu bölümde yenileniyor. Süreli yayınları ve eskiyen kitapları ciltleyen, kenarları yıpranan sayfaları tıraşlayan eski ismi “mücellit” yeni ismi  “kitap doktoru” Fikret Atay,  Bursa’da bu zanaati sürdüren birkaç mücellitten biri. Altay, internetin ve teknolojinin gelişimine rağmen sağlam kökleri ile ayakta kalacak olan kütüphanelerin varlığı sayesinde bu mesleğin de devam edeceği görüşünde.