Aziz Nesin Yılı’na görkemli kapanış

Yıl boyunca düzenlenen etkinliklerin 104’üncüsü olan sempozyum çok sayıda edebiyatçı, mizah yazarı ve akademisyenin katılımıyla gerçekleşti.

Doğumunun 100.  yılı anısına 2015 yılını Aziz Nesin’e adayan Nilüfer Belediyesi, bu kapsamda birçok etkinlik düzenledi. Nilüfer Belediyesi Kütüphane Müdürlüğü tarafından 2015 yılının başından itibaren masal dinletilerinden atölyelere, söyleşilerden yarışmalara, gezilere Aziz Nesin’i konu alan toplam 104 etkinlik gerçekleştirildi. Düzenlenen etkinliklere katılan  4200’ü aşkın edebiyat tutkunu, Aziz Nesin’i daha yakından tanıdı, bilinmeyen yönlerini öğrendi, edebi yaşamı ve eserleri hakkında bilgi sahibi oldu.
Nilüfer Belediyesi Kütüphane Müdürlüğü tarafından bir yıl boyunca düzenlenen etkinlikler, “Çalışkan Bir Kalp Aziz Nesin Sempozyumu” ile sona erdi. Nazım Hikmet Kültürevi’nde düzenlenen ve  Nilüfer Belediyesi Başkanvekili Fırat Emiroğlu, Nilüfer Belediyesi Kütüphane Müdürü Şafak Pala ile Aziz Nesin’in oğlu Prof. Dr. Ali Nesin’in de oturumlara katıldığı sempozyuma halkın ilgisi de büyüktü. İki gün süren ve 5 ayrı oturumun gerçekleştirildiği sempozyumda çok sayıda edebiyatçı, mizah yazarı ile akademisyen, usta yazarın hayatını tüm yönleriyle ele aldı.

“Aziz Nesin herkesi görebilmeye çalıştı”

Usta yazarın her yönüyle konuşulduğu sempozyumun ikinci gününde düzenlenen oturumlardan birinde Aziz Nesin’in tiyatro yazarlığı da ele alındı. Efdal Sevinçli’nin moderatörlüğünü yaptığı “Aziz Nesin’in Tiyatro Yazarlığı” panelinde  Semih Çelenk ve Hülya Nutku,  Aziz Nesin’in oyunları üzerine panel  gerçekleştirdi. Panelde Efdal Sevinç, Aziz Nesin oyunlarına gerekli ilginin gösterilmediğini söyledi.  Sevinç, “Aziz Nesin, çağın ilerisinde bir tiyatro yaptı. Onu anlamadılar, cezalandırdılar, oyunlarını oynamadılar, bu acıdır. Sadece tiyatrocular yapmadı bunu, üniversite yaptı. Sadece üniversiteler de yapmadı, hepimiz yaptık. Biz o güzel insanı cezalandırdık. Ama Aziz Nesin, bir şekilde üstesinden geldi ve bizim karşımızda Türk kültürünün en çok yazan, en çok üreten,  çalışan kalbi olarak dimdik duruyor” dedi.
Semih Çelenk de, “Aziz Nesin toplumda hem kurbanlık hem de kahraman. Toplumla birlikte o inşaata bir şeyler koymaya çalıştı. Kahraman olarak baktığımızda da kurbanlık olarak baktığımızda da bizle ilgili bir sorunun yansıması oluyor” diye konuştu.
Hülya Nutku da Aziz Nesin’i kendi penceresinden yorumladı. Nutku “Aziz Nesin herkesi görebilmeye çalıştı, ama hiçbir zaman bunu  kendisini basamağın üzerine çıkartarak yapmadı” dedi. Ahmet Taner Kışlalı’nın yazdığı yazıdan alıntı da yapan Nutku, “Aziz bey bu toplumun büyüğüdür. Büyüğümüz bize bir şey söylüyorsa, bizi uyarıyorsa nerede aptallık yaptığımızı oturup düşünmemiz lazım” ifadeleriyle konuşmasını tamamladı.

Aziz Nesin’in Mizahçılığı ve Mizah Dergiciliği
Sempozyumun en fazla ilgi gören oturumlarından biri de “Aziz Nesin’in Mizahçılığı ve Mizah Dergiciliği” konulu oturumdu. Turgut Çeviker, Levent Cantek, Feridun Andaç ve Metin Üstündağ’ın katıldığı oturumda Usta’nın mizahçılığına ilişkin konuşuldu. Aziz Nesin’i bir bütün olarak değerlendirdiğinde “açık yazar” olarak tanımladığını söyleyen Andaç, “ Bir yandan muhalif kimliği olan bir yazar, aydın kimliğinden söz ediyorum. Bir yanda da gülmece edebiyatına getirdiği hatta modern gülmece edebiyatının kurucu yazarı olarak da nitelendirebiliriz” dedi. Aziz Nesin’in yazın yaşamına başlamasında Sabahattin Ali ile karşılaşmasının büyük rolü olduğunu belirten Andaç, ordudan ayrılmasının da  Usta’yı Türk edebiyatına gülmece yazarı olarak kazandırdığını söyledi.
Metin Üstündağ da Aziz Nesi’i vicdan olarak  tanımladı. Üstündağ “Aziz Nesin Vicdandır. Şu anda hiçbir kurum,  aile, okul, devlet vicdan üretmiyor. Nesin'i bugün okumak, herkese okutmak lazım. Vicdan üretmek için okutmak lazım. Mizahın kitlelere ulaşması açısından Cemal Nadir, Aziz Nesin ve Oğuz Aral üç önemli isimdir” dedi.

“Öğretmenlerden Aziz Nesin’e Mektuplar”