haber

Gülseli İnal: Kendi sözcüklerimi oluşturuyorum

“Şairin Şiir Evreni” etkinlikleriyle edebiyatın önemli isimlerini Bursalılarla buluşturan Nilüfer Belediyesi Kütüphane Müdürlüğü, Şair Gülseli İnal’ı konuk etti. Nâzım Hikmet Kültürevi’nde düzenlenen “Şairin Şiir Evreni” söyleşisine Nilüfer Belediyesi Meclis Üyesi Zekeriya Işık ile çok sayıda şiir tutkunu katıldı. Yazar Müslüm Yücel’in sorularıyla katılımcıları şiir evreninde yolculuğa çıkaran Gülseli İnal, merak edilen soruları da yanıtladı. Katılımcılara Nilüfer Belediyesi tarafından usta şairin şiir kitapları  hediye edildi. Söyleşiye, “Yapayalnızsındır” şiirini okuyarak başlayan Gülseli İnal’a, katılımcılar da okudukları şiirlerle eşlik etti. Şiirlerinde evren, insan, aşk, kin, nefret, ailesinin hayatı olduğunu belirten İnal, “İnsanları gözlüyorum ve yazıyorum” dedi.

 

“Evrenin ahengi beni etkiliyor”

 

Evrende müthiş bir tasarım olduğunu söyleyen İnal, “Onu bozan bir şey olduğunda şiir yazmaya başlarım. O büyük ahenk beni çok etkiliyor. İnanılmaz bir matematik, hayatın her anında hissettiğim yüksek zekâ var” şeklinde konuştu.

 

“Akılla şiir yazmıyorum”

 

Akılla şiir yazmadığının altını çizen İnal, “Kalemi, defteri masaya koyup şiir yazmıyorum. Şiir bana geliyor, ben de yazıyorum. Tabii ki akılda duygu vardır, duyguda da akıl vardır” şeklinde konuştu. “Yapayalnızsındır” şiirini bir dakika içinde yazdığını söyleyen İnal, “Kız kardeşimle ikiz gibiyiz. Beni bir gün kırmıştı ve ben oturdum, bir dakika içinde şiir yazdım. Bunu yazacağımı da bilmiyordum” dedi. Kendi sözcüklerini yaratmak istediğini ifade eden İnal, “Türkçeyi biraz zayıf buluyorum ve kendi sözcüklerimi oluşturuyorum. Dil, simgeler dizisidir. Müzikalite, denge ve ritim vardır içinde. Kendiliğinden gelen şeye bakıyorum, içinde matematik, ritim, denge, müzik varsa yayınlıyorum” şeklinde konuştu.

 

Ataerkil bir toplumun üyesi olduğunu ancak böyle bir topluma karşı olduğunu ifade eden İnal, “Erkeklerin kadınları mal, mülk olarak görmesine, baskı yapmasına karşıyım. Kadın da erkeğe baskı yapamaz, mal ve mülk olarak göremez. Letoon adlı kitabımı ataerkil engellerle yazmış olabilirim” dedi.

 

Yüksek şiirin bir iç dökme, yakınma ve ağlama metni olamayacağını vurgulayan İnal, “Şiir sadece hissettiğini yazmak ve onu estetize etmektir. Öyle bir müzik geliyor insanın içinden. Bir müzik duyuyorum ve o müziği yazıyorum. O müzik, tepkiyle birleşiyor bende. Mesela ataerkiller bir şey yapmış, o, müzikle birleşiyor ve ortaya asi bir şiir çıkıyor” ifadelerini kullandı.

 

“İlerlemeye inanmıyorum”

 

İlerlemeye inanmadığını söyleyen İnal, “İlk kitabım 1985’te, son kitabım da 2013’te yayınlandı. Bir yere gelmedim aslında. Dikey bir zaman yaşıyorum. Sadece duygular değişiyor. Duygular değişince, şiirin ritmi de değişiyor. 13 yaşında yazdığım defterlerim var. Şuan ki yazdıklarım daha gelişmiş bir halde. Ama gelişmeye de inanmadığım ve duygularım arttığı için öyle çıkıyor ortaya. Yani bir fark yok” dedi. İnal söyleşide, annesini özlediği için yazdığını belirttiği “Beni de yanınıza alır mısınız?” adlı şiirini de katılımcılara okudu.
Söyleşinin sonunda Nilüfer Belediyesi Meclis Üyesi Zekeriya Işık ve Nilüfer Belediyesi Kütüphane Müdürü Şafak Pala, Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey adına Gülseli İnal’a özel tasarım portresini vererek teşekkür etti.

 

İnal daha sonra okurları için kitaplarını imzaladı.