haber

Nilüfer’de sanayi ve trafik kirlilik yaratıyor

Doğa ve çevre dostu kurum olan Nilüfer Belediyesi’nin, Uludağ Üniversitesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı işbirliğiyle ilçedeki hava kalitesinin belirlenmesi için 2008 yılından bu yana çalışmalarını sürdürdüğünü ifade eden Başkan Mustafa Bozbey, “Doğalgaz ve elektriğe yapılan zam maddiyatın dışında sağlık açısından insan sağlığını etkileyecek bir sürece doğru bizleri yönlendiriyor. İnsanlar doğalgaz ve elektrik kullanamayacağı için yeniden fosil yakıt kullanmaya başlayacak gibi görünüyor. Elde ettiğimiz verileri ilgili Bakanlık ve Büyükşehir Belediye yetkilileriyle paylaşacağız. Ortaklaşa bir karar alarak mücadeleye girmeliyiz. Sadece Nilüfer Belediyesi’nin uygulayacağı yaptırımla sorun çözülmez. Sanayiciler ve BTSO ile de görüşüp özellikle dioksin ve furanla ilgili de birtakım tedbirler alınması gerekir. Herkes taşın altına elini koymalı... Avrupa’da da sanayiyle iç içe şehirler var ama oradaki sanayiciler kirleticilere önlem alarak halk sağlığına verdiği önemi ortaya koyuyor. Biz de sanayicilerden de böyle bir tavrı bekliyoruz” dedi. 

Nilüfer Belediyesi Sağlık Danışmanı Prof. Dr Kayıhan Pala, “Nilüfer Belediyesi görevi olmamasına rağmen çevre bürosu kurarak gürültü, ses, görüntü, EMA kirliliği gibi birçok alanda çalışmalar yapıyor. Dünyada birçok ülke insan sağlığı açısından hava kirliliğiyle mücadele ederken, biz hala ülkemizde kirlilik vardır yoktur tartışmaları içindeyiz. Ülkemizde bugün soluduğumuz havada yüksek miktarda kükürt var. Araştırmalar, 2004 yılından sonra kükürt oranının yüksek seviyede olduğunu gösteriyor. Vatandaşa kömür dağıtalım derken ülkeyi kükürtle boğuyoruz. Kükürt akciğerde en sıkıntı veren hava kirleticilerindendir. Aynı şekilde azot dioksit seviyeleri de Türkiye’de oldukça yüksek” diye konuştu. 

Hava kirliliğiyle ilgili birçok ölçümün Türkiye’de yapılmadığına da dikkati çeken Pala, “Avrupa’nın birçok ülkesinde kirleticilerle ilgili ciddi bir mücadele var. Üreme sağlığı ve akciğer kanserine yol açması bakımından dioksin ve furanlar havada hiç olmaması gereken kirleticilerdir. Ülkemizde ise dioksin ve furan ölçülmüyor ve ne durumda olduğumuzu bilmiyoruz. Nilüfer Belediyesi bu ölçümleri yapan Türkiye’de belki de tek kurum. Havanın kirli olduğu dönemlerde kalp ve solunum yolları hastalıkları artış gösteriyor. Nilüfer’de kükürt oranında bir sorun gözükmezken azot dioksit, furan ve dioksin konusunda bazı sorunlar var. Biz sorunları yaptığımız çalışmalarla ortaya koyduk, umarım bundan sonra artık alınacak önlemler masaya yatırılır ve çare aranır” şeklinde konuştu. 
Bursa’da hava kirliliğinin izlenmesi ve önlenmesiyle ilgili yetkili kurumlar Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bağlı İl Müdürlüğü ve Bursa Büyükşehir Belediyesi.  Bu kurumlara ait toplam 3 noktada ölçüm istasyonu bulunuyor. Bu istasyonlardan biri de Nilüfer ilçesinde Odunluk Mahallesi’ndeki BURULAŞ işletme sahası içerisinde yer alıyor. Bunun dışında Nilüfer’de, Bursa Büyükşehir Belediyesi veya İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’nün herhangi bir hava kalitesi gözlem cihazı bulunmuyor. 

Nilüfer Belediyesi, 2008 yılından bu yana çevre ve halk sağlığına verdiği önem nedeniyle hava kalitesi izleme çalışmaları yaparak, ölçüm ve tespitleri ilgili kurumlar ve kamuoyu ile paylaşıyor. 
Nilüfer Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğü tarafından 2 Mart - 30 Haziran 2012 tarihleri arasında,  ilçenin değişik karakterdeki bölgelerini temsil edecek etkenler göz önüne alınarak; Barış, Konak, Fethiye, Işıktepe’de iki nokta, Odunluk, Üçevler ve Başköy olmak üzere belirlenen 8 farklı noktada kükürt dioksit (SO2) ve azot dioksit (NO2) ölçümleri yapıldı. Ölçümler değerlendirildiğinde kükürt dioksitle ilgili sonuçların yönetmelik sınır değerlerini sağladığı, bunun da bölgede ısınma amacıyla doğalgaz kullanımının yaygın olduğunu gösterdiği ortaya çıktı. Ancak Fatih Sultan Mehmet Bulvarı, Ata Bulvarı, Yıldırım Caddesi ile Konak Caddesi ve Beşevler Caddesi’nin kesiştiği bölümde azot dioksit oranı DSÖ’nün yıllık ortalama değerinin üzerinde yani 40 µg/m3  olarak ölçüldü. Bu sonuç, bölgede yoğun araç trafiğinden kaynaklanan bir kirliliğin söz konusu olduğunu gösterdi. 

Ayrıca yakma sonucu ortaya çıkan baca gazları emisyonları içinde AB direktifleri ve DSÖ tarafından en tehlikeliler arasında kabul edilen dioksin (PCDDS) ve furan (PCDFS) gibi atıkların ölçümünü yapmak amacıyla, hem sanayi bölgesine hem de trafik akışının yoğun olduğu bir bölgeye yakın olan nedeniyle Işıktepe Mah. Dolunay Sokak seçildi. Bu yıl ilk kez aktif örnekleme yöntemiyle gerçekleştirilen ölçümler sonucu bölgede dioksin ve furan bulunmasının eser miktarda da olsa halk sağlığı açısından tehlike oluşturduğu kaydedildi.