"İnsan öyküsüyle var" sloganıyla yola çıkan Dünya Öykü Günü buluşmaları, Nilüfer Belediyesi ile Bursa Yazın ve Sanat Derneği (BUYAZ) işbirliğinde Nazım Hikmet Kültürevi’nde gerçekleştirildi. Bursa’da bu yıl dokuzuncusu düzenlenen etkinlik, edebiyat tutkunlarını buluşturdu.
Etkinlik, eğitmenliğini Şaban Akbaba’nın yaptığı BUYAZ Kestel Çocuk Yazını Atölyesi öğrencilerinin yazdıkları öyküleri okumalarıyla başladı. Aymen Akçay, Nihal Aksoy, Çiğdem Metin, İsmail Demir, Fadime Erezer, Tuba Deli, Fırat Deli, Mesut Akça ve Güldeniz Akça, atölyede kaleme aldıkları öyküleri konuklarla paylaştı. Okumaların ardından Nilüfer Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü ve aynı zamanda BUYAZ Derneği Başkanı Güney Özkılınç Dünya Öykü Günü Bildirisi’ni okudu. Kendine has üslubu ve betimlemeleriyle yazar Kemal Varol’dan bir öykü okuyan Cevdet İrketi de katılımcılardan büyük alkış aldı. Çağdaş edebiyatın önemli yazarlarından Kemal Varol da Ali İpek ve Pelin Yılmaz’ın sorularıyla yazın hayatını okurlarıyla paylaştı. Hikaye anlatıcısı Cevdet İrketi’nin sunumundan büyük bir keyif aldığını dile getiren yazar Kemal Varol, “Bu çağda bir hikaye anlatıcısıyla karşılaşmak benim için çok gurur verici. Ben hikaye anlatıcılığının olduğu bir aileden geliyorum. Bunu bir meslek olarak yapan hikaye anlatıcıları kalmadı artık. Hikaye anlatıcısı Cevdet İrketi’yi görmek, tanımak, unutamayacağım bir an oldu benim için” dedi.
Edebiyata şiirler yazarak başladığını kaydeden Varol, “Benim bir yanım şair. Edebiyata şiirle başladım. Kaçınılmaz, bildik bir şeydi. Yani gözümü açtığımda etrafımdaki herkes şiir yazıyordu ve hayata oradan bakıyorlardı. Ben de 3 şiir kitabı yazdım ve kendimi hiçbir zaman şair olarak tanımlamasam da hayata şiirin çerçevesinden bakmak zorunda hissettim. Roman yazmaya başladıktan sonra da o kaygı değişmedi. Eski bir şair olduğumu hatırlayarak roman yazdım. Şair romanı yazmadım, sevdiğim hikayeleri yazmak istedim ama bunu yazanın da eski bir şair olduğunu hiçbir zaman unutmadım” diye konuştu.
“Saf bir hikayeyi, aşk hikayesini, cinayeti, bağımsız meseleye odaklanmış bir hikayeyi anlatmayı çok isterdim” diyen yazar Varol, “Bu ülkenin sadece bir kesiminin değil bütün kesimlerinin yaşadığı sorunları romanlara taşımak gibi bir derdim var benim. Şiirlerimi yazarken de aynı duyguyla hareket ettim. Bir çok derdin bir arada durduğu bir memlekette yaşıyoruz. Bütün kesimlerin acılarını bir şekilde görünür kılmak gibi bir derdim var. Bütün bunların hepsinden de acı çeken biri var. Bunun acısını her gün taşıyorum. Bir yanıyla şiirde olmasa bile, romanda bir şeyi çok erken keşfettiğimi düşünüyorum; bu acıyı hafifletecek bir ironiyi. İroniyi çok sıklıkla kullanırım. Başka türlü bu hikayeleri acı olarak sunduğunuzda hiçbir kıymeti kalmayabilir. Acıyı, acı bir şekilde anlatamazsınız zaten, o acı hikayedir. Bu yüzden sık bir şekilde ironiyi kullanarak anlatıyorum” diye kaydetti.
Nilüfer Belediyesi’nin edebiyata yönelik çalışmalarından da övgüyse söz eden Kemal Varol, “Nilüfer Belediyesi’nin tüm şehirlere ve belediyelere örnek olacak çalışmalar yapması gurur verici. Nilüfer Belediyesi gibi belediyeler bütün ülkeye model olarak yayılsa, daha fazla artsa diyorum. Ben ülkenin diğer ucundan sizleri hasetle izliyorum. Bütün etkinliklerinizi izliyorum ve keşke burada yaşasam diyorum” şeklinde konuştu.
Dünya Öykü Günü’nde okurlarıyla bir araya gelen Kemal Varol’a 2017 BUYAZ Öykü Onur Ödülü, Nilüfer Belediyesi Kütüphaneler Müdürü Şafak Pala tarafından verildi. Nilüfer Belediyesi Meclis Üyesi Aysel Okumuş da Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey adına söyleşinin moderatörleri Ali İpek ve Pelin Yılmaz’a katkılarından dolayı teşekkür etti.