“Cumhuriyet ilelebet yaşayacak kimsenin endişesi olmasın”
Başkan Bozbey, basın toplantısında herkesi Cumhuriyet’e sahip çıkmaya çağırırken, Fahir Atakoğlu da Nilüfer’de bu anlamlı gecenin bir parçası olmaktan gurur duyduğunu söyledi.
Cumhuriyet Bayramı’nın 92. yıl dönümü kutlamaları kapsamında konser vermek için Amerika Birleşik Devletleri’nden Nilüfer’e gelen dünyaca ünlü sanatçı Fahir Atakoğlu, Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ile basın toplantısı düzenledi.
En büyük bayram olan Cumhuriyet Bayramı’nın Nilüfer’de yine coşku ve gururla kutlanacağını söyleyen Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, FSM Bulvarı’nda yine on binlerin katılımıyla düzenlenecek yürüyüş sonrasında sanatçı Fahir Atakoğlu’nun konser vereceğini belirtti. Bozbey “Dünyaca tanınan bir sanatçının bizi kırmayarak Cumhuriyet coşkusunu paylaşma adına buraya gelmesi bizi çok mutlu etti. Herkes adına teşekkür ediyorum. Onunla gurur duyuyoruz” dedi.
Tüm ulusumuz cumhuriyete sahip çıkmalı
Atakoğlu’nun Cumhuriyet Bayramı kutlamaları için ABD’den Nilüfer’e geldiği için teşekkür eden Başkan Bozbey, Bursa’da gün içinde gerçekleşen 92. yıl kutlamalarına ilişkin yaşadığı üzüntüyü de basın toplantısında paylaştı. Bozbey şöyle konuştu: “Biraz üzgün biraz da kafamda soru işaretleriyle dolu bir gün geçiriyorum. Bugüne kadar Cumhuriyet coşkusunu hem idari kesim hem devlet yönetimi ve özellikle de son yıllarda halk inanılmaz biçimde coşkuyla kutluyordu. Okullarda, devlet ve askeri kademeler coşkuyla kutluyordu. Bu bizim var olma bayramımızdır. Ama hakikaten öyle kutlamalar var ki ne kadar sıradanlaştığını bugün görmenin üzüntüsünü yaşadım. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ve silah arkadaşlarının kurmuş olduğu bu Cumhuriyet ve değerleri ilelebet mutlaka yaşayacaktır. Bundan kimsenin endişesi olmasın. Hiçbir şeyden korkmadan yılmadan bu mücadele sürecektir. Çünkü Cumhuriyet barış, demokrasi, insan hakları demek, birbirimizle omuz omuza yaşamak demektir. Onun için bu ülke içinde yaşayan herkesin Cumhuriyet coşkusunu mutlaka hissettiği kadar yaşamasını arzu ediyoruz. Bu coşku Nilüfer de doruğa çıkacaktır.
12 yıl önce ‘Cumhuriyete sahip çıkacak kesim halk olduğu takdirde Cumhuriyet ilelebet yaşayacaktır’ dedik salonlarda değil alanlarda kutlanması için Nilüfer’de bu yürüyüşleri başlattık. O gün bugündür de gönüllerin o alanda olduğunu biliyoruz. Ben tüm ulusumuzun Cumhuriyete, geleceğimize sahip çıkmasını istiyorum.”
Nilüfer’de konser vermekten gurur duydum
Cumhuriyet Bayramı konseri için Amerika Birleşik Devletleri’nden gelen dünyaca ünlü besteci ve piyanist Fahir Atakoğlu da Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’e sanata, müziğe verdiği katkılar için teşekkür etti. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda Nilüfer’deki kutlamalarda yer almanın kendisine onur verdiğini söyleyen Fahir Atakoğlu, “Çok anlamlı bir konser ve gece olacak. Bunun bir parçası olmaktan dolayı çok mutluyum. Hepimiz birlikte o coşkuyu ve Cumhuriyet’in güzelliğini hissedeceğiz. Ben de Cumhuriyeti daha iyi hissetmemiz için eserlerimle sahnede olacağım” dedi.
Sanatçı susturulmamalı
Sanat ve müzik üzerine de sorulara da cevap veren Fahir Atakoğlu, Türkiye’nin içinde bulunduğu döneme ilişkin bir soru üzerine şöyle konuştu: “Türkiye zor günlerden geçiyor. Bu dönemde sanata sarılmak gerekir. Sanatı susturmak sanatçıyı susturmak anlamına gelir. Biz büyük bir ülkeyiz korkmadan sanatımızı müziğimizi yapmalıyız.”
Fahir Atakoğlu’na, Fazıl Say’ın “Tehlike büyüktür ve tehlikenin farkındayız” şeklindeki ifadelerine ilişkin değerlendirmesi de soruldu. Atakoğlu soruyu şöyle yanıtladı: “Ben kendimi en iyi müzikle ifade ediyorum. Sanatçı sanatıyla konuşmalı, ifade özgürlüğünü kullanmalı” diye kaydetti.
Atakoğlu Cumhuriyet’in 100. yılında 100. Yıl Marşı bestelemek gibi bir düşüncesi olup olmadığına ilişkin soru üzerine de “Marş fikrine karşıyım ama Cumhuriyet’in 100. yılı için böyle bir şey neden olmasın. Hatta bu konuda bir yarışma yapılabilir” dedi.
Şuanda yeni bir şey üretmek yerine satan ve rağbet görenin günümüzde değer gördüğünü ifade eden Atakoğlu, “Bir ülkede üretim anlamında istikrar olmazsa müzikte de ilerleyemezsiniz. Sanatçıları özgür bırakmak gerekir. Müziğe dokunmamak üretkenliği de azaltır. Ancak özgür bırakalım derken, hak edene hakkını vereceksin. Çok sattı diye onu yücelterek bu mesleğe yıllarını veren gerçek müzisyenleri de göz ardı etmeyeceksin” dedi.
