Nilüfer Belediyesi ve Bursa Çevre Platformu, ’22 Mart Dünya Su Günü’nde ortak bir basın açıklaması yaparak, Nilüfer Çayı’ndaki kirliliğe dikkat çekti.

 

Bursa Çevre Platformu ve Nilüfer Belediyesi ‘Dünya Su Günü’nde önemli bir çevre sorununa dikkat çekti. Hasköy’deki tarihi Nilüfer Hatun Köprüsü’nde düzenlenen basın açıklamasıyla, yaklaşan su krizine ve Bursa özelinde su kaynaklarımızın kirletilmesine dikkat çekilerek ‘Nilüfer Çayı Temiz Aksın’ çağrısında bulunuldu.

Bursa Çevre Platformu adına Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy’un açıklama yaptığı basın toplantısına; Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, başkan yardımcıları, CHP Nilüfer İlçe Başkanı Fırat Yılmaz, akademisyenler, sivil toplum örgütü temsilcileri ve çok sayıda çevre gönüllüsü de katıldı.

Nilüfer Çayı’nın kent için önemine vurgu yapan Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy, “Küresel iklim değişikliğine bağlı doğal dengenin, geri dönüşü olmayan bir şekilde insanların da katkılarıyla bozulması, su krizlerinin, kuraklığın, kıtlığın ve açlığın bir göstergesidir. Gerçeklerden uzak, uluslararası sermaye tekellerinin çıkarlarını vatandaşların ve tüm canlıların haklarından üstün gören siyasi anlayış, su varlıklarının korunması ve geliştirilmesine ilişkin yatırımlar ve önlemler konusunda da yetersiz kalmaktadır. Bu nedenle ne siyasi irade, ne de ilgili yerel yöneticiler su varlıklarımız hızla kirlenmeye devam ederken Nilüfer Çayı gibi kirletilmiş olanların temizlenmesi konusunda da laftan başka hiçbir şey üretememektedirler. ‘Nilüfer Çayı namusumuzdur’ diyen geçmiş dönem valisinin üzerinden 10 yıl, BUSKİ Genel Müdürlüğü’nün Nilüfer Çayı’nın temiz akacağını ve kokunun ortadan kaldırılacağı açıklamasının üzerinden ise 8 yıl geçmesine rağmen kimse harekete geçmemiştir” dedi.

“Bursa suyuna sahip çıkıyor, uyarıyor”, “ Temiz akan Nilüfer Çayı için görev zamanı ” sloganları eşliğinde yapılan basın açıklamasının, özellikle Nilüfer Çayı’nın pırıl-pırıl, berrak ve temiz aktığı günlere şahitlik etmiş bir tarihi köprüde yapıldığına vurgu yapan Prof. Dr. Aksoy, “Tüm canlılar için suyun bir yaşam hakkı, su hizmetlerinin de kamusal hizmet alanı olduğunu, satılmaması, kirletilmemesi, şişelenmemesi gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz. Sağlıklı üretim için, sağlıklı beslenme için, sağlıklı nesiller için, tüm canlılar için,  geleceğimiz için temiz su, kirletilmemiş su, temiz akan bir Nilüfer Çayı istiyoruz diyerek, tüm yetkilileri göreve davet ediyoruz” dedi.

Nilüfer’de 2022 yılını “İklim Yılı” ilan ederken küresel gıda ve su krizine dikkat çekmek istediklerini vurgulayan Başkan Turgay Erdem ise, “Bu konuda gerçekten kritik bir eşikteyiz. Gelecekte ülkelerin en büyük silahı gıda ve su olacak. Belki de su savaşlarına tanık olacağız. Dünya nüfusu arttıkça tarım ve sanayi alanındaki su ihtiyacı da artıyor, kişi başına düşen su miktarı azalıyor. Biliyorsunuz su, tüm canlıların ve ekosistemlerin varlığı için vazgeçilmezdir. Ancak bizler var olan su kaynaklarımızı da doğru kullanamıyoruz. Yaşam kaynağımız olan su kaynaklarının kirletici faktörlerden korunmasını sağlayamıyoruz. Bunun en çarpıcı göstergesi Nilüfer Çayı’dır” dedi.

Bursa’nın bir sanayi kenti olmanın sancılarını yaşadığını söyleyen Başkan Turgay Erdem, sözlerini şöyle sürdürdü; “Sanayi alanları arttıkça endüstriyel atıklar da artmış ve bu suların arıtılmadan su kaynaklarına deşarjı sonucu Nilüfer çayı giderek kirlenmiştir. Bu kirliliğe rağmen bu çay tarımsal üretimde sulama suyu olarak da kullanılmaktadır. Sonuç olarak sadece suyumuz değil, toprağımız ve gıdamız da kirlenmektedir. Çevreye karşı sorumsuz davranarak ekolojik dengeyi işte böyle kendi ellerimizle bozuyoruz. Şimdi temiz akan Nilüfer Çay’ı için görev zamanı diyerek, derhal önlem alınmasını istiyoruz.”