haber

Edebiyattan sinemaya Orhan Kemal’i anlattılar

Nilüfer Belediyesi, “2017 Yılın Yazarı Orhan Kemal” etkinlikleri kapsamında “Edebiyattan Sinemaya Orhan Kemal” söyleşisi düzenledi. Usta yazarın eserlerinden uyarlanan sinema filmlerinde rol alan Nur Sürer, Halil Ergün, Cengiz Sezici’nin konuk olduğu söyleşiye, sinema yazarı ve eleştirmeni Şenay Aydemir de, sorularıyla yön verdi. Nâzım Hikmet Kültürevi’nde düzenlenen söyleşiye, Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Bukle Erman ile çok sayıda sanatsever katıldı. Konuklar, Orhan Kemal eserlerinin sinemaya aktarılma deneyimlerini anlatırken, söyleşiye katılanlar da merak ettiği sorulara yanıt buldu.

 

Nur Sürer: Oyunculuk hayatım Orhan Kemal’le başladı

Sinema hayatına Bereketli Topraklar Üzerinde filmiyle adım attığını belirten Nur Sürer, “Bereketli Topraklar Üzerinde benim hayatımı değiştiren, hayatıma yön veren bir roman oldu. Aradan 38 sene geçmesine rağmen o anı unutamam. O filmden sonra oyunculuk işine âşık oldum” dedi.

 

Bereketli Topraklar Üzerinde filminin, bugüne kadar çekilmiş en iyi işçi filmi olduğunu söyleyen Nur Sürer, oyunculuk teklifi geldiğinde hiç düşünmeden kabul ettiğini söyledi. Orhan Kemal’in bütün eserlerini okuduğunu ifade eden Sürer, “Orhan Kemal, eserleri en fazla filme uyarlanan, tiyatroda oynanan bir yazar. Filmcilik bitmeyeceğine göre, Orhan Kemal’in eserleri sonuna kadar tekrar tekrar çekilecek. Orhan Kemal’in en sevdiğim yanlarından bir tanesi de, hikayedeki karakterlerin hiçbir zaman kahraman olmayışı. Bütün karakterleri defolarıyla anlatmış olması, beni en çok etkileyen yanlarından biri” dedi.

 

Cengiz Sezici: Orhan Kemal okunmaz, okurken izlenir

1970 yılında sahneye ilk kez Orhan Kemal’in 72. Koğuş eseriyle çıktığını ifade eden Cengiz Sezici de şöyle konuştu: “Orhan Kemal, hayatının büyük bir bölümünü senaryo yazarak kazanmış. Orhan Kemal okunmaz. Orhan Kemal’i okurken izlersiniz” dedi. İlk zamanlar sinemayı sevmediğini, tiyatroya hevesli olduğunu ifade eden Sezici şöyle konuştu: “Adana’da, Selvi Boylum Al Yazmalım filmi çekiliyordu.  O filmde bir rol almıştım. Bereketli Topraklar Üzerinde filminin yönetmeni olan Erden Kıral’a beni anlatmışlar ve sonra, ben de o filmde oynadım. İkinci filmimde de Orhan Kemal’le tanıştım.”

 

Halil Ergün: Orhan Kemal Türkiye’nin Maksim Gorki’si

Orhan Kemal’in, işçiden, köylüden, yoksuldan, sokağın insanından yana olduğunu ve eserlerinde onların maceralarını resmettiğini ifade eden Halil Ergün de, “72. Koğuş’u izlemiştim. Çok etkileyiciydi. Orhan Kemal, bir çeşit Maksim Gorki’sidir Türkiyemizin” dedi

 

Orhan Kemal’in “Murtaza” ve “72. Koğuş” eserlerinde oynadığını söyleyen Halil Ergün, “Kendi oyunculuk politikamız gereği her rolü kabul etmeme gibi tavrımız vardı. Orhan Kemal olunca hiç düşünmeden orada oynadım. Orhan Kemal, çırçır fabrikasında bekçilik yapmıştır. Biraz oradan mülhem yazar Murtaza’yı. Bir Don Kişot’tur aslında Murtaza. Sonra da 72. Koğuş’ta oynadım. Bunlar benim hayatımda çok önemli. Çünkü o dönemlerde sinemayı çok sevdik. Lüks peşinde koşmadan, inandığımız bir dünyanın ve insan tipinin yaratılması için sanatın fonksiyonuna inanan çocuklar olarak katılıyorduk bu projelere. O iki filmde oynamam hayatımda onurlu bir şeydir” şeklinde konuştu.

 

Şenay Aydemir: Orhan Kemal eserleri sinemaya uyarlanmaya devam edecek

Orhan Kemal’i, sinema için anlamlı ve verimli kılan iki önemli unsur olduğunu kaydeden Şenay Aydemir de, “Bunlardan biri, sinemadaki hikaye kurgusuyla örtüşen bir hikaye kurgusunun olması. Diğeri de Orhan Kemal romancılığının, Türkiye tarihinin anlaşılması açısından taşıdığı işlev. Kendi ifadesine göre takma isimlerle Yeşilçam’a 300’e yakın senaryo yazmıştır. Hikayelerinin entrika kurguları, Yeşilçam’ın o dönemine çok uygundur. Bu yüzden Orhan Kemal metinleri, her dönem sinemaya aktarılmıştır. Murtaza gibi ve kent hayatında anlattığı karakterler, her zaman olacaktır. Büyük ihtimalle önümüzdeki yıllarda da Orhan Kemal’in hikayelerini beyaz perdede görme şansını yakalayacağız” dedi.

 

Söyleşinin ardından Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Bukle Erman, konuk sanatçılar Nur Sürer, Cengiz Sezici, Halil Ergün ve Şenay Aydemir’e teşekkür etti.