Çalıştayda, proje kapmasında oluşturulan Gölyazı Kültür Envanteri kamuoyuyla paylaşıldı. Uygarlık tarihinin en eski yerleşim birimlerinden olan, tarihi ve doğal zenginliğiyle insanoğlunun en değerli kültür miraslarından biri sayılan Gölyazı’nın gerek Türkiye’ye gerekse dünyaya daha fazla tanıtılması için çalışmalar sürüyor. Nilüfer Belediyesi Gölyazı’ya bir yandan çağdaş hizmetler sunarken, diğer yandan da ilgili kuruluşlarla da ortak projelere imza atıyor. Nilüfer Belediyesi, BEBKA ve Nilüfer Kaymakamlığı tarafından başlatılan Gölyazı’nın tarihsel ve kültürel varlıklarının tespiti, tanıtımı, bölgenin geliştirilmesi için yürütülen proje sonuçlarını vermeye başladı. Proje kapsamında Gölyazı’da bulunan ve Nilüfer Belediyesi tarafından kültürevine dönüştürülen tarihi kilisede bir çalıştay düzenlendi. Çalıştayda proje çerçevesinde bugüne kadar yapılan bir dizi çalışma anlatılarak, oluşturulan Gölyazı Kültür Envanteri kamuoyuyla paylaşıldı.


Çalıştay’ın açış konuşmasını yapan Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Nazlı Yazgan, Nilüfer Belediyesi’nin yürüttüğü çalışmalar hakkında kısa bilgi verdi, projede emeğe geçen herkese teşekkür etti.


Nilüfer Belediyesi Plan ve Proje Müdürü Tahir Yılmazeli de projede gelinen süreci anlatarak, yürütülen çalışmalar hakkında ayrıntılı bilgi verdi. Proje çerçevesinde oluşturulan Gölyazı Kültür Envanteri’nin de sunumunu yapan Yılmazeli, Gölyazı’da uygarlık tarihin bütün izlerinin kayıt altına alındığını belirtti. Envanterin oluşturulmasına büyük katkı sağlayan Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr Mustafa Şahin’e de teşekkür eden Tahir Yılmazeli, Gölyazı’nın artık dünyaya daha iyi anlatılabileceğini kaydetti. Yılmazeli Gölyazı’nın tanıtım filmini de konuklara izlettirdi, ayrıca tamamlanan web sitesi, broşür,afiş, tanıtıcı levhalar, logolar  hakkında ayrıntılı bilgi verdi.


Envaterin mimarlarından Prof. Dr. Mustafa Şahin adını da Araştırma Görevlisi Nur Deniz Ünsal da söz alarak Gölyazı’nın tarihsel sürecini anlattı.


Nilüfer Belediyesi Çevre Danışmanı Arca Akay da Gölyazı’nın ekolojik durumunu değerlendirdi. Gölyazı’da kuş ve balık türlerinin zenginliğine dikkat çeken Akay, ancak çevre kirliğinin bu zenginliği yok etmeye başladığını belirtti. Uluabat Gölü olmadan Gölyazı’nın olamayacağını söyleyen Arca Atay, önlem alınmadığı takdirde önümüzdeki 50 yıl içinde gölün kuruma tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğunu belirtti.


Çalıştayın sonunda konuklar ve Gölyazı sakinleri de söz alarak görüş ve önerilerini dile getirdiler.