Okuru, yazara ve kitabına dair yolculuğa çıkarma amacıyla okuma, söyleşi ve İmza etkinlikleri düzenleyen Nilüfer Akkılıç Kütüphanesi bu yıl “Edebi Kazılar” adı altında farklı yaş grupları ve farklı okuyucu kitlelerine sesleniyor.
Dilbilimci yazar Hakan Akdoğan’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen söyleşilerin bu ayki konuğu Türk mizah edebiyatının “karamsar romantiği” Metin Üstündağ oldu. Okuyucuların yoğun ilgi gösterdiği söyleşide Türkiye’deki mizah anlayışı, kara mizah türünün kökenleri ve günümüzdeki durumu değerlendirildi.
“Mizah biraz empati kurma sanatıdır” diyen Üstündağ. Türkiye’de kara mizah kültürünün geçmişten gelen zengin bir birikime dayandığını belirtti. Üstündağ, bu zenginliğin "Gezi Olayları"nda bir kez daha ortaya çıktığını, ancak Türk mizahında “vicdanlı,sorumlu” mizahı benimseyen Aziz Nesin gibi usta isimlerin oldukça azaldığını ifade etti.
Türk kara mizahının özellikle geçmişte yakaladığı başarıyı ve mizah - iktidar ilişkisini de değerlendiren Üstündağ, “Bizdeki mizahta ne iktidar yalakalığı ne de halk yalakalığı vardır. Bügün yalakalık yapan iki üç kişiden fazlası yoktur. Onlara da saygı duyulmaz. Mizahı panzehir, ilaç gibi kullanıyoruz. Kanayan yaralarımızı gülerek iyileştirmeye çalışıyoruz. Mesela ben 15 yaşından beri yazılarımda karikatürlerimde ‘Kaldırımlar neden bozuk,yollar neden bozuk, yeşil alanlara ne oluyor?’ diye sorguluyorum. Hatta başbakandan çok düşünüyorum memleketi,” diye konuştu.