Gıda, Tarım ve Hayvancılık, Milli Eğitim ve Sağlık Bakanlıkları tarafından hazırlanan Okul Sütü Programı Uygulama Tebliği Resmi Gazete‘de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre özel okullar hariç anasınıfından itibaren beşinci sınıf öğrencileri dâhil olmak üzere ilköğretim okulu öğrencilerine uzun ömürlü kutu süt dağıtılacak. Hem çocukların sağlıklı gelişimine katkıda bulunmayı hem de arz fazlası sütün değerlendirilmesini amaçlayan kararı değerlendiren Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Nilüfer’de 7 yıl önce başlayan uygulamanın bugün Bakanlar Kurulu kararıyla tüm ülkeye yayılmasından büyük memnuniyet duyduğunu söyledi.
2001 yılında Uludağ Üniversitesi ve Nilüfer Belediyesi işbirliğiyle hayata geçirilen Nilüfer Halk Sağlığı Eğitim ve Araştırma projesi kapsamında, ilçede koruyucu sağlık hizmeti yaklaşımıyla çalışmalar başlatıldığını kaydeden Başkan Bozbey, “Hastalık sırasında tedavi ile yetinmeyip, hastalıkların oluşumunu önleme esasına dayanan bu modelin en ekonomik ve halk sağlığı adına en doğru model olduğuna inandık. Bölgemizdeki yurttaşlarımızın sağlık durumlarını evlerinde yapılan periyodik muayenelerle izledik. Bu arada gelişme geriliği saptanan çocuklarımıza süt dağıtmaya başladık. 2003-2007 yılları arasında toplam 1585 çocuğa süt dağıtıldı. Bu çalışmanın sonunda çocuklarımızın gelişiminde kayda değer gelişmeler saptanınca uygulamayı okullara da yaygınlaştırdık,” dedi.
Sütün çocuk gelişimindeki önemini göz önünde bulundurarak başlatılan bu uygulamanın her çocuğa süte ulaşma olanağı sağladığını ve Nilüfer’deki binlerce çocuğa süt içme alışkanlığı kazandırdığını kaydeden Başkan Bozbey, “Sağlıklı nesiller yetişmesine katkıda bulunmak amacıyla 2005 yılında ilköğretim birinci sınıf öğrencilerine her gün 200 ml süt dağıtmaya başladık. 7 yıldır aksaksız sürdürülen proje kapsamında bugüne kadar toplam 26 bin 253 çocuğa süt dağıttık. İçinde bulunduğumuz öğretim yılında da her sabah toplam 4 bin 650 öğrenciye süt içiriyoruz. Aynı uygulamanın şimdi ana sınıfından beşinci sınıfa kadar devlet okullarındaki tüm ilköğretim öğrencilerini kapsayarak tüm ülkeye yayılması son derece memnunluk verici. Koruyucu sağlık hizmeti yaklaşımıyla çocukların sağlıklı gelişimine yatırım yapmak, onlara hastalandıktan sonra sağlık hizmeti vermekten çok daha doğru bir yaklaşımdır. Umarım Nilüfer’de küçük bir uygulaması yapılan “koruyucu sağlık hizmeti” modeli de Türkiye’deki sağlık sistemine de örnek olur,” dedi.