2016 yılını Yaşar Kemal’e adayan Nilüfer Belediyesi, bu kapsamda ilk etkinliğini “Yaşar Kemal’i Anlamak, Anlatmak” semineriyle gerçekleştirdi. Nilüfer Belediyesi Kütüphane Müdürlüğü tarafından yazar Feridun Andaç’ın katılımıyla Nazım Hikmet Kültürevi’nde gerçekleşen etkinliğe, çok sayıda öğretmen, öğretmen adayı ve öğrenciler katıldı.
Seminer öncesinde katılımcılara Feridun Andaç’ın ‘Yaşar Kemal Bir Ömür Edebiyat” isimli kitabı armağan edildi.
Yaşar Kemal’in öykü, roman ve röportajlarında kullandığı dile dikkat çeken Feridun Andaç, usta yazarın kullandığı dilin derslerde başlı başına irdelenebileceğini söyledi. Yaşar Kemal’in edebiyatın bütün türlerinde yapıtlar verdiğini belirten Andaç, “Kendisi bir dil ustasıdır. Hem dil duygusunu veren hem de yazdıklarıyla karşımıza coğrafyasını tanıtan, bunların nasıl anlatılabileceğini gösteren bir yazardır. Dil duygusu ve dil bilincini bizim önümüze koyan, dille düşünerek ve toplumun insanın gerçekliğini anlatmadan, nelerin nasıl yapılabileceğini gösteren bir yazardır” dedi.
“Yazarın yurdu dilidir”
Yaşar Kemal’in, yazarak yeni bir ana kara yarattığını belirten Andaç, “Onun anlatısının ve romanının ana karası Çukurova’dır. Bizim coğrafyada ya da yurt bilgisinde gördüğümüz, bildiğimiz birebir Çukurova değildir. Çukurova, onun için bir esindir” şeklinde konuştu.
Yaşar Kemal’i yaşadığı yerin var ettiğini ifade eden Andaç, “Bugün nasıl ki Dostoyevski’yi okuduğunuzda Petersburg, Kafka’yı okuduğunuzda Prag akıllara geliyorsa, Yaşar Kemal’i okuduğunuzda da Çukurova karşınıza çıkar. Yazarın yurdu dilidir ama o dili besleyen de bir coğrafyadır” diye konuştu.
Bir yazarın yazdıklarıyla okuruna dil bilincini anlattığını belirten Andaç, “İyi bir yazar, okurun 5 duyusuna seslenen yazardır. Yaşar Kemal, Sait Faik, Sabahattin Ali’yi okuduğunuzda 5 duyunuza seslendiklerini görürsünüz. Yaşar Kemal’i okuduğunuzda, sözcük dağarcığınızda duygu ve düşüncelerinizin zenginleşmesinde onun izlerini ve yarattığı algının ne kadar etkileyici olduğunu hemen görürsünüz.” dedi.
“Yaşar Kemal’i okumak, bitmeyen bir yolculuktur”
Yaşar Kemal’i okumanın, bitmeyen bir yolculuk olduğunu söyleyen Andaç, “Roman coğrafyasını okuduğunuzda Türkiye’nin siyasal, toplumsal, kültürel değişimini ve dönüşümünü, insan ve ülke gerçeğine dair çok şey bulabilirsiniz. Akçasazın Ağaları kitabını okuduğunuzda, Türkiye’nin sosyolojik, ekonomik, toplumsal olarak değişimini görebilirsiniz. 100 yıl önce Osmanlı topraklarında yaşanan olayları görebilirsiniz. İnsanların yaşam biçimini, göç ederken yaşadıkları sıkıntıları görebilirsiniz. Yaşar Kemal, bize yalnızca kendi gerçeğimizi, insanımızı göstermedi, yerel ve bölgesel edebiyatın ne olduğunu, nasıl kurulması gerektiğini de anlattı. ‘Bir yazar veya sanatçı yerel ve ulusal olmadan, evrensel olamaz’ derdi” dedi” şeklinde konuştu.
Edebiyat ve Türkçe derslerinde Yaşar Kemal’i anlatırken İnce Memed romanına bağlı kalınmaması gerektiğini vurgulayan Andaç, “Yaşar Kemal İnce Memed değildir. İnce Memed’le adını Türk edebiyatına yazdırmış birisidir. İnce Memed, bir kroniktir, dönem romanıdır” dedi. Yaşar Kemal’in yazarlığında çocukluğundan beslendiğini söyleyen Andaç, “Anlatılarının hepsinde çocuk vardır” şeklinde konuştu.
Andaç, katılımcıların merak ettikleri soruları da yanıtladı. Nilüfer Belediyesi Kütüphane Müdürü Şafak Pala, seminerin sonunda Feridun Andaç’a çiçek vererek teşekkür etti. Etkinliğin sonunda Osman Okkan tarafından hazırlanan Yaşar Kemal’in hayatını anlatan belgesel gösterime sunuldu.