Tanıtımı yapılan kitap o dönemde yaşananları gelecek kuşaklara aktaracak önemli bir belge niteliği taşıyor.
Yaptığı çalışmalarla kültür ve tarihi gün yüzüne çıkaran Nilüfer Belediyesi, gelecek kuşaklara ışık olacak önemli bir esere daha imza attı. 2014 yılı Kasım ayında Nilüfer Belediyesi, Uludağ Üniversitesi ve Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği (BAL-GÖÇ) ile ortaklaşa düzenlenen Büyükşehir Belediyesi’nin de paydaşı olduğu, Türkiye’den ve yurt dışından akademisyenler, araştırmacılar ve göçü bizzat yaşayan çok sayıda katılımcının yer aldığı ‘Bulgaristan’dan 1989 Göçünün 25. Yılı’ forumu ‘25. Yılında Bulgaristan’dan 1989 Göçü’ adıyla kitap haline getirildi.
Nilüfer Belediyesi Yayınları arasında yer alan kitap Mümin Ceyhan Bursa Kültür Kaynakları Araştırma Kütüphanesi’nde düzenlenen toplantıda tanıtıldı.
Tanıtım toplantısına Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, CHP Bursa İl Başkanı Zafer Yıldız, Vatan Partisi Bursa İl Başkanı Nadir Erol, Nilüfer Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Güney Özkılınç, Nilüfer Belediyesi Meclis Üyeleri, Mahalle Muhtarları, Mümin Ceyhan Bursa Kültür Kaynakları Araştırma Kütüphanesi Kurucusu Mümin Ceyhan ile ‘25. Yılında Bulgaristan’dan 1989 Göçü’ kitabının editörü Yrd. Doç. Dr. Seher Boykoy katıldı.
“Zorunlu göç dramdır”
Zorunlu göçün ailelerin parçalanması ve insanlık dramı olduğunu vurgulayan Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, “Ben de bir göçmen çocuğuyum ve göçün ne olduğunu çok iyi biliyorum. İnsanoğlunun var olduğundan bu güne göçler yaşanmıştır. Lozan Mübadelesi sonucunda Yunanistan’da yaşanan zorunlu göç ya da Anadolu’da yaşanan zorunlu göçler, günümüzde başka bir yere sığınabilme ve hayatını kurtarabilme adına göç eden ama maalesef ölen insanlar yaşanan dramın örneğidir. İnsanlık adına bunları yaşatanları lanetliyorum” ifadelerini kullandı.
Göçlerin her zaman yazıya dökülmesi gerektiğini belirten Başkan Bozbey, “insanların kültürel farklılıklar yaşaması, gittikleri yerlerde uzun süre yer bulamamaları, toplumla kaynaşamamaları onların farklı psikolojik sorunlar yaşamasına sebep oluyor. Bunun yanında yazılı tarih açısından baktığımızda Asyalı göçmenler yazmıyor, Avrupalı göçmenler yazıyor. Yıllardır derneklerde yapmış olduğum toplantılarda ‘Lütfen yaşadığınız olayları kaleme alın. 150-200 yıl sonra bunlar merak edilecek’ gibi söylemlerim oldu. Derneklerin ana amaçları bu olmalı. Ancak hala yaşadıklarını kaleme alan yok. Anadolu’dan Yunanistan’a göç etmiş insanlarda bilgi birikimi çok fazla ve bunları belgelendiriyorlar. Anadolu’da dedelerimize baktığımızda ise sözlü geldi sözlü gidiyor. İlaveler yapılıyor ya da eksiklikler oluyor. Bunun sonucunda da doğruluk dereceleri gittikçe azalıyor. Bu konuda 2000 yılında Lozan Mübadilleri Vakfı’nı kurduk. Bilgi ve belgeler edinmeye başladık” şeklinde konuştu.
“1989 Göçü en çok acı çektirilen göç”
1989 göçünün stratejik ve siyasal anlamda çok önemli bir göç olduğunun altını çizen Bozbey, “1989 yılında Türklerin ve Müslümanların bir nevi zorunlu göçe tabi olması siyasal politikaların sonucudur. O dönemde zorunlu göç olmasaydı belki de Bulgaristan’nın bugünkü yönetiminde yurttaşlarımız da olabilirdi. Eğitim seviyesi ve meslek bakımından çok değerli insanlar Türkiye’ye göç ettirilmiştir. Bu da aslında stratejik bir uygulama. İşin arka planında neler olduğunu, jeopolitik konuda nelerin yaşandığını bizler bilmiyoruz. Bu göç son yılların en dramatik ve en acı çektiren göçlerinden biridir. 2012 yılında Bulgaristan Parlamentosu 1989 göçünün bir etnik temizlik göçü olduğunu kabul etmiştir. Bu dramı yaşarken emperyal güçlerin ne denli etkisi olduğunu da burada görüyoruz” dedi.
1989 göçünün en fazla etkilerinin Bursa’da yaşandığını söyleyen Başkan Bozbey, “Bize yıllarca muhacir dediler. Okulda hatta mahallede top oynarken bile bizleri ayırdılar. Bu toplumun kanayan bir yarasıdır. İnsanlar doğdukları topraklarda mutlu, huzurlu ve güzel bir yaşam sürebilmelidir” dedi.
‘25. Yılında Bulgaristan’dan 1989 Göçü’ kitabının gelecek için bir ışık olacağını belirten Bozbey, “Bu kitap, yeni kitapların yayınlanmasına örnek olacaktır” diyerek kitabın ortaya çıkmasında emek veren herkese teşekkür etti.
“Bu kitap gelecek için belge”
Göçlerin insanlar üzerinde olumsuz etkiler yarattığını belirten Mümin Ceyhan Bursa Kültür Kaynakları Araştırma Kütüphanesi Kurucusu Mümin Ceyhan da “Ülkemizde yaşanan göçler büyük travmalara yol açmıştır. Anadolu’ya göç dalgası yaklaşık 200 yıldır devam ediyor. Bu nedenle bizim için göç, yürek sızlatan bir konudur. Geçen yıl gerçekleştirdiğimiz sempozyumun bugün yazıya geçirilmesi bilgi oluşumunun sağlanması ve geleceğe belge bırakma açısından büyük önem taşımaktadır. Nilüfer Belediyesi ve diğer tüm paydaşlarımıza katkılarından dolayı teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.